“Ani değişimler düşük ve orta gelirlinin mali yükünü ağırlaştırıyor”

 

Özgener’den vatandaş odaklı uyarı: “Ani değişimler düşük ve orta gelirlinin yükünü ağırlaştırıyor”

 

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, küresel ve ulusal ekonomiye dair kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Özgener, ani ekonomik değişimlerin özellikle dar ve orta gelirli kesimlerin mali yükünü artırdığını vurguladı.

İZTO Meclisi, Ağustos ayı olağan toplantısında toplandı. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdiği konuşmasında, vatandaşların günlük yaşamlarını doğrudan etkileyen ekonomik belirsizliklere dikkat çekti.

“Belirsizlikler bireylerin psikolojisini zedeliyor”

Konuşmasında küresel ekonomik düzenin kırılgan yapısına değinen Özgener, şunları söyledi:

“Ortaya çıkan bu belirsizlik ikliminin ülke, kurum, sektör ve bireylere etkisi aynı değil. Özellikle hanehalkları açısından olumsuz sonuçlar yaratıyor. Bu tür siyasi ve ekonomik belirsizlikler, bireylerin ekonomik geleceklerine dair kaygılarını artırıyor ve toplumsal güveni zedeliyor.”

Özgener, küresel ticarette korumacı politikaların artmasıyla tedarik zincirlerinin kırılganlaştığını, bunun da ürün fiyatlarını yükselttiğini ve çalışanların iş güvencesini zayıflattığını ifade etti.

“Ani değişimler mali yükü artırıyor”

Enflasyon ve faiz politikalarındaki istikrarsızlığın vatandaşlar üzerindeki baskısına değinen Özgener, şunları kaydetti:

“Ani değişimler, bireylerin borçlanma ve tasarruf kararlarını zorlaştırıyor; özellikle düşük ve orta gelirli kesimlerin mali yükünü ağırlaştırıyor.”

Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın sabit gelirli vatandaşların refahını ciddi ölçüde azalttığını belirten Özgener, tüketici güven endekslerindeki gerilemenin de bu tabloyu desteklediğini söyledi.

“Stagflasyon koşulları oluşuyor”

Fiyatların yüksek seviyede seyretmesi ve satın alma gücünün düşmesi nedeniyle tüketici ve firmaların harcamalarını ertelediğine dikkat çeken Özgener, bunun “durgunluk içinde enflasyon (stagflasyon)” ortamını beslediğini dile getirdi.

Merkez Bankası verilerine atıf yaptı

Özgener, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son enflasyon raporuna değinerek, ekonomik belirsizlik endeksinin Mart 2025’te en düşük seviyeyi gördüğünü, Temmuz 2025 itibarıyla ise tarihsel ortalamanın biraz altında seyrettiğini söyledi.

Türkiye’nin belirsizlik endeksinin Avrupa Birliği ortalamasının altında olmasının olumlu bir gelişme olduğuna işaret eden Özgener, ancak hanehalklarının yüksek belirsizlik algısının dikkat çekici olduğunu belirtti.

“Eğitim ve konut politikaları programa entegre edilmeli”

Özgener, belirsizlikleri azaltmak ve vatandaşların beklentilerini yönetmek için şu önerilerde bulundu:

Hukukun üstünlüğü ve kurumsal güvenin güçlendirilmesi,

Yolsuzluk ve kayıt dışı ekonomiyle kararlı mücadele,

Eğitim hizmetlerinin kapsayıcılığının artırılması,

Konut arzının toplumsal talebe uygun şekilde genişletilmesi.

“Mikro önlemler şart”

Özgener ayrıca, enflasyonun büyük ölçüde hizmet sektöründen kaynaklandığını, buna karşın yavaşlamanın sanayi sektöründe yoğunlaştığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Enflasyonu düşürme süreci uzadıkça, piyasa aktörlerinin programa duyduğu güvenin korunması için sektörler ve alt sektörler bazında mikro önlemler alınması gerektiğini düşünüyoruz.”