İZMİR TİCARET BORSASI’NDA MECLİS GÜNDEMİ ABD SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

İzmir Ticaret Borsası’ndan ABD Seçimleri ve Türkiye Ekonomisi Hakkında Önemli Açıklamalar

İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, Ekim ayı toplantısında ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinin Türkiye ekonomisine olası etkilerini değerlendirdi. Tuncer, ABD seçimlerinin Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan bir etkisi olmasa da dış ticaret, savunma iş birliği ve finansman konularında dolaylı etkiler yaratabileceğini belirtti. Kamala Harris’in başkan seçilmesi durumunda, Biden yönetimindeki ticaret politikalarının devam etmesinin beklendiğini ifade eden Tuncer, bu durumun ABD’nin Çin’e yönelik sert politikalarının sürebileceğine işaret etti. Böyle bir senaryoda Türkiye’nin Çin ve ABD ile ilişkilerinde yeni politikalar geliştirme gereği doğabileceğini ekledi. Öte yandan, Donald Trump’ın seçimi kazanması halinde NATO ülkelerine yönelik savunma harcamaları baskısının artabileceği öngörüsünde bulunan Tuncer, ABD seçimlerinin ardından dolar kurunda dalgalanmalar yaşanabileceğini ve bunun Türkiye’nin dış borç yükünde değişiklikler yaratabileceğini vurguladı.

Tuncer, ABD Merkez Bankası’nın seçim sonrası faiz politikalarında olası değişikliklerin gelişen piyasalar için finansman maliyetlerini etkileyebileceğini, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin bu değişikliklere hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin yeni dünya düzenine uyum sağlaması gerektiğine dikkat çeken Tuncer, 2020 yılından itibaren küresel ekonomiyi etkileyen pandeminin yanı sıra savaşlar, jeopolitik riskler, iklim krizi, afetler ve ülke içindeki ekonomik belirsizliklerin küresel ekonomide daralmaya sebep olduğunu ifade etti.

Toplantıda ayrıca son yıllarda küresel ekonomide makroekonomik dengenin bozulduğunu belirten Tuncer, gelişmekte olan ekonomilerin bu süreçten en fazla etkilenen ülkeler arasında olduğuna dikkat çekti. 2008 küresel finans krizinde yaşanan işsizlik ve Covid-19 pandemi sürecinde görülen likidite ve tedarik zinciri aksamalarını örnek göstererek, sürdürülebilir ekonomik modellere ihtiyaç duyulduğunu ve bu yönde çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Türkiye’nin ekonomik gelişme hedeflerine ulaşabilmesi için küresel pazardaki payını artırması ve özellikle ihracatı güçlendirmesi gerektiğini belirten Tuncer, dünya ticaret hacminin 1950’den günümüze yüzde 4500 oranında büyüdüğünü ve bugün 31 trilyon dolar seviyelerine ulaştığını hatırlattı. Türkiye’nin dünya ticaret hacmindeki payının yüzde 1 seviyesinde olduğunu belirten Tuncer, doğru ve uzun vadeli dış ticaret politikalarıyla bu oranın artırılabileceğini ve ülkenin ekonomik potansiyelinin ortaya çıkarılabileceğini vurguladı