Sadece Buca’da değil, neredeyse tüm Türkiye’de devlet okullarında temizlik sıkıntısı ciddi boyutlara ulaştığını görmemek veya görmek istememek çocuklarımıza yapılacak en büyük kötülüktür.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev sorumluluğunda olan devlet okullarının akademik açıdan gelişmesi, eğitim kalitesi, malzeme gibi konular şöyle bir kenara dursun, temizlik gibi insani bir konu bile büyük bir soruna dönüşmüş durumda.

Her gün sokaklarda, caddelerde karşılaştığımız anne ve babaların en çok şikâyet ettiği konu okullardaki temizlik sorunu. Bu soruna duyarsız kalmak, yokmuş gibi davranmak nasıl bir ruh halidir?

Sokakta bizlere teşekkür edenlerin arasında, yapılan bu çalışmaları takdirle karşılayan Cumhur İttifakına oy veren vatandaşlarımızın olduğunu da görüyoruz. Ve sizler bunu çok iyi biliyorsunuz. Kafanızı kuma gömmüş, Buca Belediyemizin, CHP’li belediyelerimizin çocuklarımız için öğretmenlerimiz için yaptığı bu “iyilik hareketi”ni İlçe Milli Eğitim’e baskı yaparak engelliyorsunuz. Temizlik ekiplerini bırakın okula sokmayı, önünden geçmesine bile engel oluyorsunuz. YAZIK!

Kabahati gerçek kişilerden sormak yerine, bu ayıbı vatandaşlarımız mağdur olmasın diye çalışan Buca Belediyesi’ne atıyorsunuz.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın beş yıllık bütçesi 551 milyar 142 milyon 630 bin lira (yaklaşık 16 milyar avro). Buna karşılık yaklaşık 10 kat daha fazla personeli bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’nın beş yıllık bütçesi 1 trilyon 42 milyar 790 milyon 893 bin lira (yaklaşık 30 milyar avro)… Ne kadar acı öyle değil mi?

Sizler ne söylerseniz, söyleyin. Biz doğrudan ayrılmayız. Hele ki çocuklarımız için yaptığımız bu çalışmaları yapamayacağınızı açıklayın ve temizliği engellemekten vazgeçin, bırakın Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler, çocuklarımız için elini taşın altına koysun. Her yerde olduğu gibi siz okullarımızda da yoksunuz. Var bir çaresi! Onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi…