DEÜ ÖĞRENCİLERİNDEN ANLAMLI İSRAİL ZULMÜNE KINAMA

DEÜ ÖĞRENCİLERİNDEN İSRAİL ZULMÜNE KINAMA

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) öğrencileri, İsrail’in Gazze şehri başta olmak üzere
Filistin topraklarında sürdürdüğü saldırıları, düzenledikleri basın açıklamasıyla kınadı.
DEÜ çatısı altında öğrenim gören 40 farklı ülkeden öğrencinin katıldığı basın
açıklamasında, Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapılarak, Gazze’deki kuşatmaya ve
insanlık dramına dikkat çekildi.
İsrail’in Gazze şehri başta olmak üzere Filistin halkına yönelik uyguladığı saldırıların 28’inci
gününde, Türkiye’nin dört bir yanında İsrail’e yönelik tepkiler yükselmeye devam ediyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) öğrencileri, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü
ölümcül saldırıları, düzenledikleri basın açıklamasıyla kınadı. DEÜ çatısı altında öğrenim
gören 40 farklı ülkeden öğrencinin katıldığı basın açıklamasında, Filistin halkıyla dayanışma
çağrısı yapılarak, Gazze’deki kuşatmaya ve insanlık dramına dikkat çekildi. DEÜ’nün
Alsancak’taki Rektörlük binası önünde gerçekleşen basın açıklamasında konuşan DEÜ
Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar; “Filistinli öğrencilerimizin öncülüğünde Üniversitemiz
bünyesindeki yaklaşık 40 ülkeden öğrencimizle gerçekleştirilen ve artık bir terör devleti
haline gelmiş olan İsrail’i en şiddetli şekilde kınıyor, işlediği insanlık suçunu ve sivil
katliamları durdurmasını en hızlı şekilde talep ediyoruz. Uyuyan dünyayı uyanmaya davet
ediyoruz. DEÜ ailesi olarak Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha buradan ifade
etmek istiyoruz. Bugün Filistin’de yaşanan bu katliama bugün dur demeyenler, kendileri
yaşadığı sorunlarda bu suskun dünyaya suskun deme hakkı bulamayacaklar. Dünyanın beşten
büyük olduğunu kabul etmeyenler, yarın böyle bir durumla karşılaştığında gidecekleri bir yer
belki de bulamayacaklar. Bunun bilincini bir kere daha vurgulayarak İsrail’in yaptığı
katliamlara dur diyoruz” dedi.


“DÜNYA KAMUOYU ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR”
Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde uzmanlık eğitimi alan Dr. Reham
Abushar, İsrail’in 7 Ekim’de Gazze şehrine yönelik başlattığı kuşatma ve bombardımanın
Filistin’de sebep olduğu yıkıma dikkat çekerek, “Bu alçak saldırılarda hayatını kaybeden
Filistinli soydaşlarımızın sayısı neredeyse 11 bine yaklaştı. Üstelik bu sayının yarısı
çocuklardan, büyük bir çoğunluğu ise kadınlardan oluşuyor. Her gün yüzlerce Filistinli
ölürken, çok daha fazlası yaralanırken ve aileler yok olurken, dünya kamuoyu yaşananları
görmezden gelmeye, üç maymunu oynamaya devam ediyor” ifadelerinde bulundu.


“FİLİSTİN HALKI MEDENİ DÜNYANIN DIŞINDA GÖRÜLÜYOR”
Yıllardır kuşatmanın sürdüğü Gazze’de insanların, temel insan haklarına ve insan onuruna
aykırı şartlar altında yaşamaya mahkûm edildiğini aktaran Dr. Abushar, “Elbette yapılanlar
bunlarla da bitmiyor. Gazze halkı, bundan sonra yaşanacaklar konusunda çok daha endişeli.
Hayatta kalan her bir Filistinli annesiz, babasız, evlatsız, evsiz ve vatansız kalmanın
dayanılmaz acısını yaşıyor. İsrail bugün sadece Filistin adını ve halkını haritadan silmeye
çalışmıyor; kadim bir tarihin ve evrensel insan haklarının da kökünü kazıyor. İsrail
yönetimine ve baskısına 75 yıl boyunca katlanan Filistin halkı, medeni dünyanın dışında
görülüyor. Katil İsrail’i barışsever bir ülke olarak tanımlamaya çalışmak son derece yanlış bir
tutum olacaktır. Filistin’de şahit olduğumuz soykırım, korkutucu gerçekliğe de ışık tutuyor.

Artık kabul etmek gerekiyor ki uluslararası hukuk çoğu zaman, çatışmalar için tarafsız bir ara
bulucu olmaktan ziyade; egemen güçler tarafından kendi çıkarlarını ilerletmek için manipüle
edilen stratejik bir araç olarak kullanılıyor” diye konuştu.


“EVRENSEL HAKLARA SAYGIYI YENİDEN KURMALIYIZ”
“Dünyada gerçek adaletin hakim olması için eşitlik ilkesine ve evrensel haklara saygıyı
yeniden kurmalıyız” diyen Abushar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu, mevcut uluslararası
hukuk yapısının doğasında var olan ön yargıları kabul etmeyi ve daha adil bir dünya düzeni
için çalışmayı gerektiriyor. Ne diyordu Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Sayın Recep
Tayyip Erdoğan: Dünya beşten büyüktür! Uluslararası hukukun, güçlülerin zayıflara karşı
kullandığı bir araç değil; küresel adaletin gerçek bir yansıması haline gelmesini sağlamak için
hep birlikte bir iradeye ihtiyacımızın olduğunun altını çiziyoruz. Son olarak, Filistin’e
özgürlük söylemimizi yineliyoruz.”

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir