MEMUR SAĞLIK SENDİKALARI : TENCEREDE TAŞ DEĞİL, AŞ KAYNASIN EYLEMİ YAPTI

MEMUR SAĞLIK SENDİKALARI ORTAK EYLEMİNDE  “TENCEREDE TAŞ DEĞİL AŞ KAYNASIN” EYLEMİ YAPTI

(GÖRÜTÜLÜ/ FOTOĞRAFLI- Youtube@ismail Youtube@introhaber

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi girişinde bir araya gelen Memur Sağlık Çalışanları Sendikaları ortak bir eylemle son yapılan zamları protesto ederek tencerede taş kaynatıp memura taş suyu ikram etti.

Eyleme, Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası( BİRLİK SAĞLIK-SEN), Genel Sağlık İş Sendikası, Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri birlikte ortak basın açıklaması ve “Tencerede taş değil Aş Kaynasın“ eylemi yaptı.

Ortak basın açıklamasını SES temsilcisi okudu. Açıklamada, ”Bugün burada toplanan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bizler alın terimizi dökerek, büyük emekler harcayarak çalışanlarız. Hastanelerin, sağlık ve sosyal hizmet kurumlarının en ücra köşelerinde son derece ağır ve sağlıksız koşullarda çalışarak hem kendimiz, hem çocuklarımız için bir gelecek kurmaya, insanca yaşamaya çalışan sağlık emekçileri olarak “Tencerede TAŞ Değil Aş Kaynasın” diye ALANLARDAYIZ.

Alanlardayız. Çünkü açlık sınırında yaşıyoruz ve artık yoksulluk sınırının (35 Bin TL’nin) altındaki temel maaşı kabul etmiyoruz.

Alanlardayız. Çünkü büyükşehirlerde 15 bin TL’yi aşan ev kiralarını karşılayacak gücümüz kalmadı.

Alanlardayız. Çünkü TÜİK yaşadığımız hayat pahalılığını en az yarı yarıya düşük göstererek maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyor. Alanlardayız. Çünkü maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç kimsenin, iktidarın kendisinin dahi inanmadığı TUIK rakamlarına göre artırılıyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1 puan gösteriyor.

Alanlardayız. Çünkü ülkeyi yönetenler yıllardır “işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücrete ezdirmedik” nutuklanı atıyor. Oysa biz iktidarın siparişi ile açıklanan TÜİK’in sahte enflasyon rakamları değil, yaşadığımız gerçek enflasyon ve hayat pahalılığının altında eziliyoruz.

Alanlardayız. Çünkü yandaş konfederasyon yöneticilerinin her toplu sözleşmede iktidarın belirlediği hedef enflasyon rakamlarına imza atmasından bıktık. Yetmezmiş gibi TÜİK rakamlarına göre bile her altı ayda enflasyon farkı oluştuğu halde “tarihi bason”, “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” gibi nutuklar atılmasından usandık. Alanlardayız. Çünkü iktidarın seçimlerden önce verdiği “en düşük memur maaşı 22 bin TL olacak” sözünün üzerinden 55 gün geçti. Ama 55 gün önce önemli bir artış gibi gözüken rakam hızla erimeye devam ediyor.

Türk lirası sadece son 55 günde dolar karşısında %25 değer kaybetti. 55 gün önce bir dolar 19,5 TL iken bugün 26 TL’nin üzerine çıktı. 55 gün önce vaad edilen 22 bin TL ile bin 128 dolar alınıyordu. Bugün ise 846 dolar alınabiliyor.

Yine asgari ücrete yapılan zam sonrası en temel tüketim ürünü ekmek İzmir’de 210 grami 5 TL iken 200 gramı düşürülüp ücreti 7 TL oldu. Ocak ayından bu yana gramı düşürülmüş hali ile %135 arttı.

İşin özü sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, emeklileri olarak yıllardır ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı alabiliyoruz. 2022’nin ilk altı ayı için “62,5 refah payı veriyoruz” dediler. Ama bunu bile izleyen altı ayın enflasyon farkından düştüler. Ardından gerçek enflasyonun yansına denk gelmeyen TUIK enflasyonunun üzerine bes on puan ekleyerek “refah payı veriyoruz” oyununa başladılar.

Bu yılın Ocak-Haziran dönemi için maaşlarımızda toplu sözleşme artışı, enflasyon farkı, %13. refah payı toplamı olarak %30 artış yapılmasını büyük bir lütuf gibi gösterdiler. Yandaş konfederasyon yöneticilerinin ayakta alkışladığı %30’luk artış çoktan eridi bile.

Bugün aynı oyun “en düşük kamu emekçisi maaşı 22 bin TL’yi bulacak” vaadi ile sürdürülmek isteniyor. Üstelik söz konusu artışın tüm kamu emekçilerine, emeklilere adil bir şekilde yansıyıp yansımayacağı hala belli değil. Konuya ilişkin yasa teklifinin meclise sunulması bekleniyor.

Buradan tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine sesleniyoruz. Gelin yıllardır tekrarlanan bizi her geçen gün daha sefalete iten bu oyuna artık dur diyelim. Ne TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına, ne yandaş sendikanın refah payı aldatmacasına kanmayalım. Önümüzdeki günlerde verilen söz yerine getirilse dahi TUIK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, TL döviz karşında değer yitirdikçe bugün yüksek gibi görünen maaş artışları yanın yine sefalet düzeyine inecek.

Acil Taleplerimiz Olarak:

 1- Yoksulluk sınınnın (35 Bin TL) üstünde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz,

2. Ayrica enflasyon artışlarının aylık olarak maaşlara yansıtılmasının sağlanması, 3- Yılda 2 kez bir maaş tutarında bayram ikramiyesi verilmesi,

4- Vergi diliminin yoksulluk sınırı seviyesinde %15’te sabitlenmesi, 5- Kiracı olan veya hali hazırda ev kredisi ödemekte olan tüm kamu emekçilerine seçim vaadi olarak sunulan kira yardımının verilmesidir.

Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini, yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret için yan yana gelen ve eylemi yapan sendikalar :

Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası( BİRLİK SAĞLIK-SEN)

Genel Sağlık İş Sendikası

Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) .” Şeklinde açıklamalarda bulundu. Ardından tencerede taş kaynatılıp taş suyu ikram edildi ve ardından Siyah balonlara yazılmış hak ve özgürlük maddeleri hava uçuruldu. Eylem sloganlarla olaysız bir şekilde sona erdi

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir