Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’dan Alışveriş Boykotu Tartışmalarına Tepki: “Sendikalar Ajanlık Kurumu Değildir”

SENDİKALAR AJANLIK KURUMU DEĞİLDİR

“Alışveriş Boykotu Tartışmalarında Sendika Krizi”

“Ahmet Doğruyol: ‘Sendikalar Ajanlık Yapamaz’”

“Birlik Sağlık-Sen’den Markalara Yönelik Boykot Çağrılarına Tepki”

Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan ve bazı markalara yönelik başlatılan alışveriş boykotu çağrıları kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı ve BASK Konfederasyonu Genel Sekreteri Ahmet Doğruyol’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.

“Boykot Bireysel Tercihtir, Sendikaların Görevi Taraf Olmak Değil”

Markalara yönelik başlatılan alışveriş boykotlarıyla ilgili bazı sendikalardan gelen tutumlara tepki gösteren Doğruyol, sendikaların bu tür çağrılar karşısında üyelerine baskı uygulamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti:

“Bir sendikanın görevi, bir boykotu desteklemek ya da karşısında durmak değildir. Üyelerimiz nasıl seçim dönemlerinde istedikleri partiye oy verebiliyorsa, bireysel olarak boykota destek verebilir ya da karşı çıkabilir.”

“Sendika Temsilcilerinden İhbar İstemek Ajanlıktır”

Ahmet Doğruyol, bazı sendikaların, iş yeri temsilcilerinden boykota destek veren çalışanları tespit edip mail yoluyla ihbar etmelerini istemesine sert tepki gösterdi:

“Temsilcilerden paylaşım yapanları şikâyet etmelerini istemek kadar çirkin bir davranış olamaz. Bu bir sendikanın görevi değildir ve olmamalıdır. Bu, sendikayı bir baskı ve ihbar mekanizmasına çevirmektir.”

“Sendikalar Siyasi Kurumlar Değildir”

Sendikaların, siyasi angajmanlara alet edilmesinin çalışan haklarına zarar verdiğini savunan Doğruyol, şu ifadeleri kullandı:

“Çalışanın hakkıyla, hukukuyla ilgilenmeyen bazı sendikalar, maalesef sadece siyasilerin yanında saf tutmakla meşguldür. Sendikalarınızı siyasi partilerin emir eri haline getirirseniz elbette sonuç bu olur.”

“Boykot Yapan da Yapmayan da Saygıyı Hak Eder”

Doğruyol açıklamasında, toplumsal tepkilerin bir hak olduğunu ancak bunun herkes için geçerli bir saygı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti:

“Hür ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde boykot yapan vatandaşlara ne kadar saygılıysak, boykot yapmayanlara da o kadar saygılıyız. Hiçbir vatandaşımızı siyasi görüşü, dini, dili ya da etnik kökeni nedeniyle ayrıştırmadık, ayrıştırmayacağız.”