İzmir’de Cami Satışlarına İlişkin Tartışma
İzmir’de Cami Satışlarına İlişkin Tartışma : CHP’li Belediyeler ve AK Partili Meclis Üyeleri Oy Birliği ile Karar Aldı
Cami ve mescid yerlerinin satışları yerel yönetimlerde moda haline geldiğini iddiası?
Halkın ibadet için acil ihtiyaç olan Cami ve mescit yerlerini neden? satılıyor.
İbadet için o bölgede ayrılan yerlerin yerleri neden değiştiriliyor?
Bakanlıklar bu yerleri ne yapcak? Gibi birçok soruları akıllara getirdi…
İzmir’deki bazı CHP’li belediyelerin, borçlarına karşılık cami ve mescit yerlerini satışa çıkardığı iddiası gündeme oturdu. Özellikle Gaziemir, Konak (iki tanesi yıkıldı, yeni imar planında nerede yer verilecek?) ve Seferihisar başta olmak üzereyim bazı ilçelerinde yer alan cami alanlarının yerel meclislerde satışa sunulması, hem CHP’li hem de AK Parti ve MHP’li meclis üyelerinin oy birliği ile onaylanarak kabul edildi.
Satışa Sunulan Cami Alanları ve İddialar
CHP’li belediyelerin devlete olan borçlarını kapatmak amacıyla kamu hizmeti alanlarını, cami ve mescit yerlerini de kapsayacak şekilde satışa çıkardığı belirtiliyor. Eylül ve Ekim aylarında komisyonlarda ele alınan bu kararlar, belediye meclislerinde bütçe görüşmelerinde gündeme getirildi ve AK Parti ile MHP’li üyelerin itirazsız desteğiyle kabul edildi.
Özellikle Gaziemir’de 5 cami alanının satış kararı alınırken, diğer ilçelerde de benzer durumların yaşandığı bildiriliyor. AK Partili yetkililer ise satışa sunulan cami alanlarının mülkiyet durumlarına ilişkin belirsizlikleri vurguluyor. Tapuların Diyanet İşleri Başkanlığı, vakıflar, cami dernekleri ya da bakanlıklar arasında hangi kuruma ait olduğu tam olarak bilinmezken, “Gereğini Bakanlıklar çözecek” ifadesiyle satış sürecinin ilerletileceği açıklandı.
Cami Alanlarının Mülkiyet ve Gider Yapısı
Türkiye genelinde cami ve mescitlerin mülkiyet yapısı üzerine yapılan araştırmalar, bu ibadethanelerin büyük bir kısmının yerel halk, dernekler ve şahıslar tarafından inşa edildiğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre camilerin %67’si doğrudan yöre halkı tarafından yaptırılırken, %13’ü dernekler, %11’i şahıslar ve %1’i vakıflar tarafından inşa edilmiştir. Ayrıca cami giderlerinin %78’i yöre halkı tarafından karşılanırken, %7’sinin mülkiyeti derneklere ait olmasına rağmen yalnızca %15’inin giderleri dernekler tarafından karşılanmaktadır.
Mülkiyeti vakıflara ait camilerin oranı %12 olarak belirtilirken, giderlerinin yalnızca %1’inin vakıflar tarafından karşılandığı, belediyelere ait camilerin ise mülkiyet oranı %7 olup, bu camilerin giderlerinin belediyeler tarafından karşılanmadığı iddialar arasında yer alıyor.
Cami Yerlerinin Satışı: İlk Defa AK Parti Yönetiminde mi Gündeme Geldi?
Öte yandan, cami alanlarının satışa çıkarılmasının ilk defa AK Partili yerel yönetimlerin meclislerinde gündeme geldiği ve bu tür uygulamaların önceki yıllarda da bazı vakalarla gündeme taşındığı iddia ediliyor.
Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait bazı cami müştemilatlarının baz istasyonu kurulumu amacıyla satışa çıkarılması örnek olarak gösteriliyor.
Bu çerçevede, CHP’li belediyelerin borçlarını ödemek amacıyla cami alanlarını satışa sunmaları, AK Parti ve MHP’li meclis üyelerinin oy birliği ile destek vermesi ve mülkiyet konusundaki belirsizlikler, tartışmaların odağında yer almaya devam ediyor. Satışa sunulan alanların durumu ve sürecin nasıl sonuçlanacağı, ilgili bakanlıkların atacağı adımlarla netleşecek.