RUHSATLI YAPININ ÜZERİNE KAÇAK BİNA YAPILMIŞ
İMAMOĞLU, ‘DEPREMLE TOPYEKUN MÜCADELE’ ÇAĞRISINI YİNELEDİ: ÇÖZÜM BURADAN GEÇMEKTEDİR
HERKES EMEK VERİYOR AMA YETMİYOR BU HIZLA GİDERSEK, 40-50 YILDA BUNU BİTİREMEYİZ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de çöken binanın enkazında incelemelerde bulunduktan sonra, gazetecilere konuyla ilgili açıklama yaptı. İstanbul’u bekleyen olası deprem sorununa dikkat çeken İmamoğlu, bu konuda daha önce de yaptığı ‘topyekun mücadele’ çağrısını yeniledi. Devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarının katılımıyla, İstanbul’a özel yapılanmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul Deprem Başkanlığı, İstanbul Deprem Konseyi… Adı her neyse, konulabilir. Çözüm buradan geçmektedir. Elbette herkes emek veriyor. Herkesin emeğine sağlık ama yetmiyor İstanbul’da. Hala sıkıntılı bina sayısı yüksek. Ve baktığımızda bu hızla gidersek, biz 40-50 yılda bunu bitiremeyiz. Ama depremin riski, her geçen gün daha da artıyor. Meseleyi böyle bir şekilde çözüme kavuşturmamızı, bu vesileyle tekrar sizin vasıtanızla duyurmuş olayım.
“RUHSATLI YAPININ ÜZERİNE KAÇAK BİNA YAPILMIŞ”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi’nde yıkılan 1988 yapımı 3 katlı bir apartmanın enkazında yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy ve İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak’tan konuyla ilgili bilgileri alan İmamoğlu, gazeteciler aracılığıyla da kamuoyuna şu bilgilendirmelerde bulundu:
RUHSATLI YAPININ ÜZERİNE KAÇAK BİNA YAPILMIŞ
“Bina, 1988 ruhsatlı. Altında iş yeri olan, üstünde konut olarak kullanılan bir bina. Tabii ne yazık ki, 2 kata yakın diyebileceğimiz, böyle 1,5 kat gibi bir kaçak bina yapılmış ruhsatlı yapının üzerine. Belediyenin kayıtlarında, Küçükçekmece Belediye Başkanımızla da istişaresini yaptık, herhangi bir şikayet, ihbar vesaire yok. Ama ne yazık ki kaçak bina yükü de olan bir yapı. 1988 yılı olunca da o günün inşaat tekniğiyle ilgili zaten artık bütün kamuoyu, ne kadar sıkıntılı yapıların yapıldığına dair yeterince bilgi sahibi. Ama orada da zaten kolon veya kiriş yapısını gördüğünüzde 80’li, 70’li yılların binalarının birçoğunda, ne kadar niteliksiz bir işçilik ve malzeme kullanıldığı da ortaya çıkıyor. Ne yazık ki bina, kendiliğinden sabah 08.40 sıralarında yıkılıyor ve 9 insanımız burada göçük altında kalıyor. Birini ne yazık ki kaybettik. 8 vatandaşımızın 2’si ağır yaralı. Ama diğerleri, daha az yaralanmayla kurtulmuş durumda.”