TARIM ÜRÜNLERİYLE DÜNYA PAZARINDA İLK 10 ’A GİREBİLİRİZ

“Tarımda kararlı politikalar izlenmeli”

İzmir Ticaret Borsası (İTB) aralık ayı olağan meclis toplantısı İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde gerçekleştirildi. Türk tarımının yaşadığı asıl sorunun doğal koşulların etkisini azaltacak altyapının ve kültürel uygulamaların geliştirilmesindeki eksikliklerden kaynaklandığını dile getiren İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, tarım sektöründe yaşanan sorunların kısa vadede çözmenin mümkün olmadığını belirterek, orta ve uzun vadeli kararlı politikalar izlenmesini gerektiğini aktardı.

“Planlamayla tarımda arz ve talep dengesi kurulacak”

Ülkemizde tarımın yaşadığı asıl sorunun doğal koşulların etkisini azaltacak altyapının ve kültürel uygulamaların geliştirilmesindeki eksikliklerden kaynaklandığını aktaran Kestelli, “İşletme ölçeklerin küçük olmasını, maliyetlerin yüksekliğini, üreticilerin sermaye yetersizliğini, desteklemelerin etkin olmamasını, altyapı yatırımlarının eksikliğini, işçi sorununu, teknoloji entegrasyonundaki eksiklikleri, arz zincirinin etkin çalışmamasını ve en önemlisi üretim planlaması yapılamamasını geliştirilmesi gereken konular olarak sıralayabiliriz. Tüm bu konuları kısa dönemde çözmek maalesef mümkün değil. Hemen hemen hepsi orta ve uzun vadeli kararlı politikalar izlenmesini gerektiriyor. Bu anlamda üretim planlaması için bu yıl başlatılan çalışmayı çok önemsiyoruz. Bölgelerin toprak ve su kaynaklarının durumu, üreticilerin makine parkları, sanayi ve ticaretin ihtiyaçlarına göre yapılacak planlamanın ülkemiz tarımında arz ve talep dengesinin kurulmasına önemli katkıları olacaktır. Gıda sanayi ve ihracatın dikkate alındığı kadar, tarımsal girdi piyasalarının da bir o kadar dikkate alınması gerekiyor. Dolayısıyla sektörümüzün gelişimi için en önemli ihtiyaçlarından birisi tüm paydaşlar arasındaki istişare ve iş birliğinin tesis edilmesi. Bu alanda yapılacak her türlü iyileştirme çözümün de anahtarı olacak” ifadelerinde bulundu.

“Kalıcı iyileşme için yapısal reformlar şart”

Depremin neden olduğu hasar, yüksek enflasyon ve maliyet artışları, baskılanan faiz oranları ve döviz kurunun 2023 yılında ekonomik dengeleri olumsuz etkilediğini belirten Kestelli, “Yeni ekonomi yönetimi rasyonel politikalara dönüşü ısrarla vurgulayarak Orta Vadeli Programı hazırladı.Makroekonomik ve finansal istikrarın sağlanması,enflasyonun tek haneye düşürülmesi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat perspektifinde büyüme ve istihdamın devam ettirilmesi, sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi şeklinde dört temel amacı olan programı piyasalarda olumlu karşılandı.Bugün itibariyle başta enflasyon olmak üzere, ekonomik büyüme, dış ticaret ve ortalama dolar kuru hedeflerinin OVP’de yer alan 2023 yılı hedefleri ile uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ekonomide kalıcı iyileşme ve istikrar için henüz yolun başındayız. Enflasyonla mücadele amacıyla artırılan faiz oranları üretimi zorluyor ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi doğal olarak yavaşlatıyor. Ekonomide acı reçete olarak adlandırılan bu yaşadığımız süreci, reel sektörün üretim gücünü koruyarak ve halkımızın enflasyon nedeniyle yaşadığı geçim sıkıntısına çare üreterek bir an önce atlatmak zorundayız. Fiyat istikrarı için atılan adımları olumlu buluyoruz ama sorunlarımızın sadece mali ve finansal önlemlerle çözülemeyeceğinin, kalıcı iyileşme için yapısal reformların da şart olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz” diye konuştu.

itb meclis başkanı ömer gökhan  tuncer “Tarım ürünleriyle dünya pazarında ilk 10’a girebiliriz”
İTB BORSASI MECLİS BAŞKANI ÖMER GÖKHAN TUNCER

Tarım ürünleriyle dünya pazarında ilk 10’a girebiliriz”

Ekonomik büyümede tarımın, özellikle gelişmekte olan ülkeler için her zaman kalkınmanın anahtarı olduğunu dile getiren İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, tarımın stratejik bir sektör olduğunu aktararak, “Sanayide gelişmek istiyorsak bunu tarım olmadan yapamayız, turizmde daha fazla döviz elde etmek istiyorsak bunu tarım olmadan yapamayız, işsizlik oranını düşürmek istiyorsak bunu tarım olmadan yapamayız” dedi.

Tarım ve ülke ekonomisinin tüm yapısal sorunlarına rağmen tarımsal üretimin ve dış ticaret hacminin her geçen yıl artmaya devam ettiğini söyleyen Tuncer, “Tarımsal ihracatımızda 30 milyar dolara yaklaşırken, 50 milyar dolarlık hedefimize doğru hızla ilerlediğimizi görmek gurur verici. Çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmeliyiz. İnanıyorum ki, üretimde ve kalitede üstün olduğumuz seçilmiş tarım ürünlerimizle, dünya ihracat pazarında en büyük 10 ülke arasına çok rahat girebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey iyi bir tarımsal planlama ve ülkemiz çıkarına yapılacak uluslararası anlaşmalar. Bu vesileyle, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın günümüz koşullarına uygun ve adil bir şekilde; Türk mallarının karşı karşıya kaldığı rekabet dezavantajını ortadan kaldıracak şekilde en kısa zamanda yeniden revize edilmesi gerektiğinin altını çizmek isterim” sözlerine yer verdi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir