VALİ ELBAN ÇİFTÇİNİN TANIMI YOK

İzmir Ticaret Borsası(İTB) Ekim 2023 Ayı Olağan Meclis Toplantısına katılan İzmir Valisi Sayın Dr Süleyman Elban “çiftçinin tanımı yok. ” Dedi

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu olağan Ekim 2023 ayının toplantısı 100’üncü yılının son toplantısı İZTO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

İzmir Ticaret Borsası(İTB) Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Meclis üyelerinin katılımı ile 100’üncü Yılın son, 2. Yüzyılın da ilk toplantısı olarak 14. Sayılı toplantı yapılmış oldu..

Toplantı İTB Meclis üyelerine seslenen İzmir Valisi Sayın Dr Süleyman Elban, çiftçi tanımının olmadığı bu nedenle de bazı yönlerden hak kayıplarına neden olduğunu söyledi. Çiftçinin tanımının yapılması gerektiğini, her yerde bir şeyler eki biçene çiftçi denemeyeceğininde altını çizen Elban, Tarımın önemine de değindi.

İzmir Validi Elban, katıldığı toplantıda konuşmasının ardından kendisine İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer tarafından onur plaketi verildi. Ayrıca Elbanda İTB Meclis onur üyelerine belgelerini dağıttı.

Daha sonra kalan Meclis toplantısı gündemlerinin görüşülmesine geçildi.

İzmir Ticaret Borsası Ekim 2023’te ki 14. Oturum gündem maddeleri

MECLİS TOPLANTISINA AİT MECLİS GÜNDEM MADDELERİ

  1. Başkanlığın sunuşları,
  2. Önceki tutanağın onaylanması,
  3. Eylül ayı mizanı ve aylık hesap raporu,
  4. Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyet raporu, güncel ve ekonomik konular,
  5. Aidat borcu affı hk.
  6. Disiplin soruşturması sonucu hk.
  7. Mücbir sebep hk.
  8. Fasıllar arası ödenek aktarması,
  9. Önergeler,
  10. Dilekler.
gündem maddeleriyle gerçekleştirildi.

İTB BORSASI EKİM AYI MECLİSİ 14 SA⁸YILI MECLİS TOPLANTISI

İzmir Ticaret Borsası (İTB ) Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında son meclis toplantısı 2023 yılının 14. toplantısı 31 Ekim Salı günü İZTO Meclis Toplantı Salonu’nda İzmir Valisi Dr Süleyman Elban’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer başkanlığında gerçekleştirildi.

Tuncer İTB Ekim ayı meclisi 14 sayılı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “bugün meclisimize İzmir Valisi Sayın Dr. Süleyman Elban teşrif etti. Sayın valim, İzmir’e ve borsamıza hoş geldiniz.

Türkiye odalar ve borsalar birliği (TOBB) bünyesinde ve İzmir Ticaret Borsası koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren İzmir il kadın girişimciler kurulunun yeni dönem icra kurulu başkanlığına seçilen meclis üyemiz deniz celep ve kurul üyelerini tebrik ediyor, yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

Bu meclis konuşmamı  cumhuriyetimize ve tarihsel süreçte tarımın rolüne ayırdım.

Dile kolay yüz yılı geride bıraktık.

Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, halkımız o dönemin ağır şartlarına rağmen insanüstü bir azim, inanç ve dirayetle düşmanlara karşı mücadele ederek zaferi Cumhuriyetle taçlandırdılar.

Bu bir devrimdi. Kurucu önderimiz büyük türk devrimini şu sözlerle özetliyordu. 

Uçurumun kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… ondan sonra… içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni toplum, yeni devlet… ve bunları başarmak için aralıksız devrimler…

Bu sözler adeta 1923 yılını resmediyor. Harap ve bitap bir vatan adeta küllerinden yeniden doğdu.

Yeni bir beden ve yeni bir ruh kazandı. İsmi, Türkiye Cumhuriyeti oldu.

Beş bin yıllık şanlı Türk tarihine yakışan özgür bir toplum ve yeni bir devlet.

Şahsen, atalarımıza bize bu güzel vatanı miras bıraktıkları için teşekkür ve minnettarlığımı ifade edecek yeterli söz bulamıyorum. Duygularım ve dualarım hep onlarla.

Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan etmesini takiben yaptığı aralıksız devrimlerin başında tarımla ilgili konular gelmekteydi.

Atatürk, tarımı kalkınmanın anahtarı olarak görüyordu.

Savaştan çıkmış bir ülkeyi şahlandıracak ilk sektör tarımdı. Atatürk bunun farkındaydı. Bu nedenle tarım devrimini başlattı.

Vizyoner kişiliğiyle toplumun her bireyini etkileyen Atatürk için tarım milli ekonominin temeliydi.

Stratejisinde köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar vardı. Bunun için ilk işi tarım politikası belirlemek oldu.

İncelediğimizde, yüz yıl öncesinde belirlenen tarım politikaları ve alınan kararların neredeyse tamamının günümüzde de hala gerekliliğini ve geçerliliğini koruduğunu görüyoruz.

–             memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalı,

–             araziler ekilip biçilmeli, atıl arazi kalmamalı,

–             tarım makinaları arttırılmalı ve yenileştirilmeli,

–             toprak hiçbir sebep ve suretle bölünmemeli,

–             tarım bölgeleri iklim, su ve toprak verimi bakımından sınıflara ayrılmalı,

–             bu bölgelerin her birinde, çiftçilerin gözleriyle görebilecekleri ve kendi çalışmalarına örnek alacakları modern tarım merkezleri kurulmalıdır.

–             başta buğday olmak üzere, bütün gıda ihtiyaçlarımızla, sanayimizin dayandığı çeşitli hammaddeleri temin ve dış ticaretimizin esasını oluşturan çeşitli ürünlerimizin ayrı ayrı her birinin, miktarlarını arttırmak, kalitesini yükseltmek, üretim masraflarını azaltmak, hastalık ve zararlılarla uğraşmak için gereken teknik ve yasal tüm önlemler zaman geçirilmeden alınmalıdır.

Hedeflere hızlıca ulaşmak için çiftçiden ağır vergileri kaldırmak, onlara finansman sağlamak, ürettikleri ürünlerin geliştirilmesi ve korunması için destek olmak, bilgi ve görüşünü yükseltmek gibi kararlar da alınmış idi.

Bu kararların hayata geçirilmesi için iyi bir organizasyon ağı kurulmalıydı.

Cumhuriyetin henüz ilk yıllarında birçok ilimizde pamuk, mısır, patates ve hububat gibi çeşitli ürünler için ıslah istasyonları kuruldu.

Tarım aletleri, makineler ve ilaçlarının satın alınarak çiftçilere tanıtılması amacıyla zirai kombinalar idaresi kuruldu.

Çağdaş anlamda tarım eğitimi için atatürk’ün direktifiyle başta izmir ve adana olmak üzere birçok ilde ziraat okulları açıldı.

1933 yılında Ankara’da kurulan yüksek ziraat enstitüsü tam bir tarım üniversitesi gibi çalışmaya başladı. “ dedi.

Tuncer, ”cumhuriyet devrimlerinin temellerinin güzel ilimiz izmir’de atıldığının altını çizmek isterim.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında izlenen tarım politikalarında, 17 şubat – 4 mart 1923 tarihlerinde düzenlenen izmir iktisat kongresi’nde alınan kararların etkisi olduğu kolaylıkla görülür.

Kongrede tarıma yönelik alınan kararlar içerisinde yer alan “çiftçilere tarımın önemli kısımlarını kısa yoldan öğretebilecek dergi ve kitapların bastırılıp ücretsiz olarak dağıtılması” konusu da yer alıyordu.

Dönemin ilk yayınlarından olan “çiftçi gazetesinin” çıkış yeri de izmir’di.

Atatürk liderliğinde yapılan reform çalışmaları kısa zamanda meyve vermeye başladı. Yani, kalkınma başladı.

Kendi faaliyet alanım olan hayvancılıktan o döneme ait küçük bir bilgi paylaşmak isterim.

Dikili, önemli bir hayvan ihraç iskelesi konumunda idi. 1936 yılında dikili’den sadece Midilli Adası’nda 2.700 büyükbaş hayvan bu iskeleden ihraç edilmişti.

Yaklaşık 15 yıllık inançlı ve azimli bir mücadele sürecinin ardından bulaşıcı hayvan hastalık vakaları minimum düzeye inmişti.

1923 yılında 17 milyon olan toplam hayvan varlığımız, 1937 yılı sonuna gelindiğinde 50 milyonu geçmişti.

Bu başarının temel nedeni, hayvancılıkta önceliğin, sağlığın korunması, ıslah ve çoğaltma çalışmalarına verilmesiydi.

Bugün yeniden hayvan ihraç edebilecek gücümüz, bilgimiz ve donanımız var.

İhtiyacımız olan tek şey iyi bir organizasyon, kontrollü ve planlı bir üretim modeli tarım, insanlığın gelişiminde kritik bir rol oynayan ve medeniyetlerin yükselişine katkıda bulunan bir sektör. 

Günümüzde tarım, dünya nüfusunu beslemeye devam ediyor, ancak bu sürecin sürdürülebilirliği için yeni çözümler ve yaklaşımlar gerekiyor.

Artan nüfus, doğal kaynakların sınırlılığı ve iklim değişikliği gibi sorunlar, tarımın sürdürülebilirliği üzerine yeni zorluklar yaratıyor.

Bu zorluklarla mücadelede ülke olarak tek ve bir olmak mecburiyetindeyiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, “Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı sürdüreceğiz” sözüne içtenlikle katıldığımı ve bu yolda üstümüze düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmek için azimle çalışmaya devam edeceğimizi huzurlarınızda bir kez daha belirtmek isterim.“ diyerek konuşmasına son verdi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir