İzmir’de defalarca gelen Van ile İzmir arasında kültür elçisi olan Eğitim Şart sloganı ile yola çıkan Bak Hele Bak Van Kahvaltı Salonu’na İzmirlilerden destek geldi..
Haberi üzüntüyle okuyan İzmirliler, Kültür elçilerinin önünün siyasi nedenlerle kesilemeyeceğini, bunu maddi menfeatlerden uzaklaşarak siyaseti de alet etmemeleri gerektiğinin altını çizerek Yusuf Konak’a destek verilmesini istediler.
Nuray Arslan, “Ben Vanlı değilim İzmirliyim, Erzincanlıyım ama; Van kahvaltısını, kültürünü, halkın samimiyetini Yusuf Konak abi ile tandım.
İzmir’de Buca’da Gölet’te izledim. Annem Ankara’daki Vanlı komşularını hâlâ unutamıyor. Babam İzmir’den Van’a gittiğinde de orada halkın samimiyetini kültürünü öve öve bitiremedi. Kültür Elçilerinin önü kesilmesin” Dedi.
Güncel Van’ı haber yayınını aynen yayınlıyoruz:
Bak Hele Bak Kahvaltı Salonu neden taşınıyor? İşte cevabı…
Van’ın kültür elçisi olarak bilinene ve uzun yıllardır kentte hizmet veren Bak Hele Bak Yusuf Konak Kahvaltı Salonu taşınıyor. İşte taşınma nedeni ve yaşanan gelişmeler…
GÜNCEL VAN – Van’ın kültür elçisi olarak bilinene ve uzun yıllardır kentte hizmet veren Bak Hele Bak Yusuf Konak Kahvaltı Salonu taşınıyor.
2011 yılında Van’da yaşanan depremlerin ardından Ankara’ya taşınan ve orada hizmet vermeye başlayan Bak Hele Bak Yusuf Konak, 2013 yılında yeniden Van’a döndü. Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) hizmet binasının altında hizmet vermeye başlayan Yusuf Konak, geçtiğimiz aylarda iş yerini kapatma kararı aldı. Bu karar sonrası gerek sosyal medyada gerekse kamuoyunda kapatmaması noktasında ciddi destekler alan Konak, kararından dönüp taşınma kararı aldı.
Peki, Konak’ın bu seviyeye gelmesine ne neden oldu? Konak neden kapatma ve taşınma kararı aldı? Yaşanan durumla ilgili kentteki basın mensuplarının karşısına geçen Yusuf Konak ve Bak Hele Bak Kahlvatı Salonu Müdürü Fariz Gül yaşananları anlattı. Toplantıda bir yazılı açıklama yapan Gül süreci şöyle anlattı:
“Bildiğiniz üzere bir kaç zamandır Bak Hele Bak Yusuf Konak markasının mevcut yerinden taşınması gündemde. Taşınma ve buradan gitme meselesine gelmeden önce, bizim buraya gelmemize burada kiracı sıfatı ile yer almamıza ve faliyetimizi sürdürmemize vesile olan süreç hakkında kısaca sizi bilgilendirmek istiyorum.”
Gül, “Malumunuz 2011 yılında yaşanan deprem nedeni ile markamız Ankara’ya taşınmış ve yaklaşık 5 yıl burada faliyet yürütmüştü, bu süre zarfında dönemin yani 2014 yılının Ticaret ve Sanayi Odası ve hali hazırda ki başkanı Sayın Necdet Takva ve o gün ki yönetimi, dönemin Van Valisi ve belediye başkanı kurucumuz sayın Yusuf Konak’tan tekrar Van’a ve memleketine dönmesini, Öncüsü ve tanıtım yüzü olduğu bu Van kahvaltı kültürünün tekrar doğduğu yer olan Van’da sürdürülmesi gerektiği yönünde sürekli çağrılar yapmış hatta yer tahsis edileceği gerekirse hibe yolu ile destek verileceği beyan etmişlerdir, bunların tamamını teyit edebilirsiniz.” dedi.
2013 YILINDA VAN’A GERİ DÖNDÜ
Yusuf Konak’ın belli şartlar kapsamında Van’a geldiğini ifade eden Gül şöyle devam etti:
“Fakat Yusuf bey bir şart ile geri geleceğini bu şartının da; bir Kahvaltı Festivali ve Guuiness rekorlar kitabına başvuru ve gerçekleştirme sözünün verilmesi ayrıca hibe yolu ile değil kiralama şartı ile bir yer tahsisi söz konusu olursa geleceğini beyan etmiş ve akabinde bu sözler üzerine bu çağrılara sessiz kalmayarak 2013 yılının aralık ayın da şu an hali hazırda ki yerleşkemizde Ticaret ve Sanayi Odası altında yer alan bu mekanda kiracı sıfatı ile faliyetine başlamıştır.”
Van TSO seçim sürecinin de yaşananlarda etkili olduğunu aktaran Gül,
“Daha sonra 2018 yılında ki Ticaret ve Sanayi Odası seçimin de malumunuz Yusuf Konak’ta o seçimde tekrardan Necdet Takva’nın turizim grubunda yer almıştı. İşte her ne oldu ise bizim Necdet takvanın gurubunda o seçime girmemizle oldu. O günlerde de tıpkı bu günlerde olduğu gibi kaybedenler gurubu yine bizim üzerimizden Odayı, yönetimi, meclisi maniple ederek gereksiz ve yersiz açıklamalarda bulunmuş, seçim sürecilerini ve propagandalarını bu şekilde yürütmüşlerdir. O tarihten bu güne kadar gelen yönetimleri bizim üzerimizden vurmaya çalışmış yıpratmaya çalışmışlardır.” İfadelerini kullandı.
GÜL: BURASI MUZ CUMHURİYETİ
2022 yılında yaşanan gelişmelere değinen Gül, “herkes haddini ve sınırını bilecek” dedi. Gül şöyle devam etti:
Malumunuz yine bir önceki seçimde başkan adaylarının biri; Kazanırsam Yusuf konağın ön tarafındaki çardağını bir gecede yıkıp kaldıracağım diye demeçler vermişti (Ses kayıtları mevcut) Sanki burası bir şahsın bir zümrenin malı bizde ona mecburmuşuz gibi bir algı yaratılıyor. Ya da burası muz cumhuriyeti kanun yasa nizam sözleşme anlaşma yok, sadece kendi kanunları geçerli. Ve onlar ne derse öyle olacağını zannediyorlar. Öyle bir dünya yok kıymetli arkadaşlar, herkes haddini de sınırını da bilecek. Muhalif durumdaki bir kaç kişi maalesef bu güne kadar da bu yıpratma politikalarına devam etmiş, her seçim zamanı bizi malzeme yaparak gerekli gereksiz söylemlerde bulunmuş, sanki rakibi Yusuf Konak’mış gibi bir algı yaratarak gereksiz polemikler ve söylemler ortaya atmışlardır. Oysa ki bizim kendileri ile uzaktan yakından bir ilgimiz alakamız bağımız yok ve olamazda.
Gül, “Nihayetinde her ilde bu tür oda seçimleri yapılır ve bu seçimlerin de bir kazananı olur, o seçimlerden sonrada dünyanın sonu gelmez. Kaybeden kazananı tebrik eder ve her kes kaldığı yerden işine gücüne devam eder, ama maalesef bizim burda öyle olmuyor ve olmadı da. Bu seçimde de onlara kaybettiren veya yanında yer almayan her kese düşman gözü ile bakmayı kendilerine görev atletmişler.” diye belirtti.
“SUÇU OLAN HUKUKA, GÖREVİ OLANLAR TÜCCAR/TACİRE İFADESİNİ VERDİ”
Yusuf Konak’ın son seçimde aday olmadığını ve hiç bir adayın yanında yer almadığını dile getiren Gül şu ifadeleri kullandı:
Şimdi gelelim şu son yaşanan gelişmelere. Sizlerinde bildiği üzere bu son seçimde Yusuf Konak mevcut adaylardan hiç kimsenin yanında yer almamış ve hiç bir adaya da destek vermeyeceğini beyan etmiştir. Hatta seçim ofislerin dahi ziyaret etmemiş. Artık bu işide tatında bırakarak gençlere yol açmamız gereğini dile getirerek tarafsızılığını ilan etmiştir. Akabinde bir seçim süreci yaşandı. İlimize oda ve esnafına pekte yakışmayan bir seçim oldu fakat iyisi ile kötüsü ile bu iş bitti. Seçimde suçu olan hukuka ve adalete, görevi olanlar da tüccar ve tacirine ifadesini vermiştir.
GÜL: BU İLİN SADECE YUSUF KONAK SORUNU MU VAR?
Van’ın birçok sorunun olduğunu ancak sadece Yusuf Konak’ın ve verdiği kiranın konuşulduğunu sözlerine ekleyen Gül,
“Seçimden sonra yapılan ilk bir kaç Van TSO meclis toplantısında, muhalif guruptan bir kaç kişi yine ilk ve suni gündemleri Yusuf Konak olmuştur. Kirası niye artırılmıyor niye pandemi de iki ay kira alınmamış, başka kiracımı yok ve benzeri suni gündemler ile konu sıcak tutulmuştur. Sanki bu ilin uçak sorunu, bu ilin imar sorunu, bu ilin çevre yolu sorunu, bu ilin tacir ve esnaflarının kaynak sorunu yok. Bu ilin Ticaret ve Sanayi Odası’nın kiracısı Yusuf Konak sorunu varmış gibi diğer olumsuzlukların üstü örtülmeye çalışılmıştır. Hepinizce de malum biz ve bizim sektör pandemi de 5 ay kapalı kaldık ve bu kira almama meselesi bize özel uygulanan bir durum değil, hükümetin uyguladığı bir durumdur ve bu süreçte kiralayan ve kiracı durumunda olan herkeste bu duruma rıza göstermiştir.” Şeklinde konuştu.
“SÜREÇ MİDE BULANDIRICI BİR HAL ALDI”
Son yaşanan sürecin mide bulandırıcı bir hal aldığını aktaran Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Meclisteki bu konuşmalar üzerine yönetim kurulu başkanı ve üyeleri gereken cevapları vermişler kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz daha öncede bu ve buna benzer abuk sabuk konuşmalara hep susarak cevap bile vermeye gerek duymadık. Fakat bu süreç artık mide bulandırıcı bir hal almaya başladı. Bunun üzerine bizde artık bu polemiklere ve bu kaybedenler topluluğuna alan açmamak adına kendimize yakışanı yaparak bizim üzerimizden ilimizin güzide odası yönetimi ve meclisi zan altında kalmasın ve yıpranmasın diyerek hali hazırda devam eden ve halen önümüzdeki altı yılı kapsayan kontratımızı tek taraflı fes ederek mevcut yerleşkemizi boşaltma kararı almış bulunmaktayız. Biz bu kararı alırken kimseden korkup çekindiğimizden değil sadece ve sadece bizim üzerimizden kimse kahramanlık yapmaya ve kendilerine alan açmaya çalışmasın diye böyle bir karar almış bulunmaktayız. Şu hususunda altını çizmek isterim ki insanların ekmeği ile işi ile tezgahı ile uğraşmak göz dikmek dünyanın en alçakça işidir. Biz burada kimsenin minneti ve himayesi ile faliyet yürütmüyoruz kiramızı ödeyip burada faliyetimizi sürdürüyoruz. Alınan kira bedeleri ödenen kira stopajları ve bu mekanın bu hale getirilmesi için o günlerde harcanan para miktarları ticaret ve sanayi odası kayıtlarında mevcut teyit edebilirsiniz.“
Gül,
Sizde taktir edersiniz ki Yusuf Konak Van kahvaltısında bir markadır, hepinizce de malumdur yıllarca ülkenin dört bir yanında ki tüm tanıtım ve fuar organizasyonlarında ayrıca yurt dışında ki fuarlarda kendi cebinden harcam yaparak çoluk çocuğunun rızkını götürüp dağıtmış ve memleketinin bir kültürü olan bu kahvaltıyı tanıtmış ön plana çıkarmıştır. Malumunuz bu fuarlara ilimizden de pek çok kez firmalar katılmış ve oralara gidip ürün satarak para kazanmışlardır. Fakat Yusuf Konak, bu hususun altını çizerek söylüyorum hiç bi zaman yusuf konak kahvaltısı veya yusuf konak şahsı yada yusuf konak markası dememiştir çoğu Fuarlarda sizlerde şahit olmuşsunuzdur. Her zaman Van kahvaltısı demiştir, her zaman Van ve Van sevdasını ön plana çıkarmıştır ve sürekli bu kültürün bu şehrin bir değeri olduğunu ve korunması gerektiğini savunmuştur. Ve Yusuf Konağın bu çabaları sonucu geldiğimiz noktada Van kahvaltısı artık ciddi bir pazar haline gelmiş bir çok ilde Van Kahvaltı salonlar açılmıştır. Bu bile tek başına saygı duyulması gereken bir durumdur. Elbette bunda belli kurum ve kuruluşların ayrıca siz değerli basın camiasının ve geçmişte bu işin temel taşlarını oluşturan değerlerimizin katkısı göz ardı edilemez, fakat bir işin öncüsü olmak bir işin fitilini ateşlemek ve bundan bir marka yaratmak bu işe ömrünü adamak kolay değildir, Hele ki bunu kendi maddi imkanları ile yapmak hiç kolay değildir.”
dedi.
GÜL: YUSUF KONAK’IN ZEKATI OLAMAZLAR!
Bizler bu güruhun ticari hayatlarını nasıl sürdürdüklerini çok iyi biliyoruz, kendi işleri ile ilgili yaşadıkları büyük olumsuzlukları nasıl örtbas ettiklerini ve nasıl gündem dışı bıraktıklarını da çok iyi biliyoruz. Şimdi sizlere soruyorum. Her fırsata bizi al aşağı etmeye çalışan bu güruh bu memlekete, kültürüne tanıtımına ne gibi faydaları olmuştur. Kendi ceplerini doldurmaktan başka. Yusuf Konak’ın bu memlekete bu kültüre ve bu şehrin tanıtımına kattığı katma değerin bunlar zekatı olamaz buda böyle biline.”
