KREŞ ÜCRETLERİ YÜZÜNDEN KADININ İŞ HAYATI TEHLİKEDE!

KREŞ ÜCRETİ ASGARİ ÜCRETLE YARIŞIYOR. KADININ İŞ HAYATI TEHLİKEDE!

Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Yönetim Kurulu kreş ücretleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. CKD yaptığı açıklama; Ekonomik krizden fırsat kovalar şekilde, kreş ücretlerinde yaşanan fahiş fiyat artışlarının aileleri zor durumda bırakmasına, kadınları çalışma hayatından koparmasına dikkat çeken Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, kreş sorununa çözümlerini anlattı. Prof. Oygür, Ankara Kızılay’da, Güvenpark yanındaki Milli Müdafaa Caddesi’nde, vatandaşlara ve basına hitaben, yaptığı açıklamaya şu sözlerle başladı: “Türkiye ekonomisi yangın gibi, deprem gibi, su baskını gibi toplumda ciddi kayıplar yaratacak bir  afet halini almıştır! Ekonomimiz yanıyor, toplum da yanıyor! Ve her afette, her felakette olduğu gibi kadınlar, anneler iki defa yanıyor! Çok daha fazla kadınımızı üretim ve istihdama katmamız gerekirken, çalışan kadınlarımızın işlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz.”

“Çalışan kadını ve aileleri tehdit eden kreş sorunundan söz ediyoruz. Dayanılmaz hayat pahalılığı kreş fiyatlarını dar gelirli büyük kesimler için ulaşılamaz seviyeye çıkarmıştır. Özel kreş fiyatları asgari ücretle yarışmaktadır. Ocak ayında 4 bin 800 lira olan bir kreş şu anda 12 bin liradır. Ankara’da özel kreş fiyatları 7 bin ile 20 bin lira arasındadır. Yalnız özel kreşler değil resmî kurumlara bağlı kreşlerde de son bir yıl içinde yüksek artışlar olmuştur. Bazı kurumlarda kreş fiyatı yüzde 200 artarak bir anda üç katına çıkmıştır. Bir üniversitede kreş ücretine geçen yıl yüzde 133 zam yapılmış, bu yıl da yüzde 185 zam yapılarak fiyatı 6 bin 500 liraya çıkarılmıştır. Ocak ayında MEB’in özel okul ücretlerinde en fazla yüzde 65 zam yapılabileceğini belirtmiş olmasına rağmen bunun hiçbir değerinin olmadığını, özel öğretim kurumlarının bu karara uymadığı veya uyamadığını belirten Genel Başkan Oygür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaldı ki yüzde 65 zam bile çok yüksektir. Geçen yıl 5 bin 800 olan özel kreş fiyatı yüzde 65 zamla dahi 9 bin 500 lirayı geçmektedir. Kamusal ya da özel sektör, maaşlarda yapılan artışların fahiş kreş ücretlerine asla yetmeyeceği apaçık ortadadır. Türkiye’de işçilerin yüzde 50’den fazlası asgari ücretle çalışmaktadır. Maalesef emekçi sınıf üzerindeki sömürü bu boyutlara ulaşmıştır. İki asgari ücretin girdiği bir hanede tek çocuğun dahi kreşe verilmesi artık imkânsızdır. Bazı belediyelerde bulunan kreşlerin de kontenjanları çok sınırlıdır. Bakacak aile büyüğü de yoksa kadın için tek çare işini bırakmaktır. Şundan eminiz; bu kreş zamlarıyla birlikte, küçük çocukları olan dar gelirli hanelerde şu anda annenin işi bırakması üzerine hesapları yapılmaktadır. Kadının çalışma hakkının gaspıdır bu! Ülkeye da yazıktır! Biz kadın çalışan sayımızı hızla arttırmak zorundayız. Kadın istihdamında çoğu ülkenin gerisindeyiz; OECD ülkeleri içinde de en alt sıradayız. Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından bile azdır. ‘Ev işleriyle meşgul’ kadın nüfusumuz 11 milyondur. Kadın için daha konforlu sayılan kamu sektöründe dahi çalışanların ancak dörtte biri kadındır.”

Büyük ekonomik açmazımız içinde, sosyal bir yara olmaya doğru ilerleyen kreş sorununa piyasa

sisteminin neden olduğunu söyleyen Prof. Oygür, şu ifadeleri kullandı: “Serbest piyasa ekonomisi en büyük darbeyi kadına indirir. Atatürk’ten sonra gelen iktidarların devletin ekonomideki gücünü tasfiye etmesi ve ülkemizi emperyalist kapitalizmin piyasa ekonomisine teslim etmesiyle emekçi kesimler üzerindeki sömürü artmış, kadın da iyice ezilmiştir. ‘Devlet ne kadar itilirse kadın o kadar ezilir’ gerçeği yine hükmünü sürdürmüştür. Son genel seçimde, Türkiye’nin ekonomik gidişatı ortada iken rakip iki siyasi bloğun da devletçiliği reddedip küresel sistem içinde kalarak düzlüğe çıkacağımıza milletimizi ikna etmiş olması, ayrı bir acı durumdur. Şimdi sanayicisinden memuruna milletçe, küresel piyasa sisteminin dayattığı  ağır şartlarla boğuşuyoruz.”

Prof. Oygür, açıklamasında “Kadınlarımızın çalışma hayatını tehdit eden kreş sorununda çözümün

adresi devlettir” sözünde ısrarcı olduklarının altını çizdi. “Çocuk doğurmak ve büyütmek milleti,

toplumu, geleceği üretmektir. Kadına has bu vasfın kadının çalışma hayatına katılmasını engellemesi

ancak devletin kararlı müdahalesiyle mümkündür,” diyerek devam etti.

“Kadınlarımıza sorduk; illa çalışmak, üretmek istiyor. Derneğimizin düzenlediği ‘Üretim ve

İstihdamda Kadın Zirveleri’nden çıkan sonuçların başında, kadınlarımızın yaşadıkları her zorluğa

rağmen çalışma hayatında kalmak istedikleri geliyor. Bunun için devletten, başta kreş olmak üzere

güçlü destek bekliyorlar.” “Devlet görevini yapmadığı için ülkemizde kreşlerin büyük bölümü özeldir. Devletimiz yıllardır yok saydığı bu sorumluluğunu artık yerine getirmeli, yurdun her köşesinde nitelikli, güvenilir, ucuz kreş ve çocuk bakımevleri açmalıdır. Devletin kreş ve çocuk bakımevlerinde yarının güçlü Türkiye’sinin yurttaşlarını yetiştirme hedefiyle bilimsel çocuk gelişim programları uygulanmalı, çocuk bakımı en kaliteli düzeyde verilmelidir. İşi gereği geç saatlere kadar çalışan anneler için kreş saatleri esnek tutulmalıdır.” “Resmî kurumlarda kreş açmak için asgari çocuk sayısı şartı kaldırılmalı ve kreş bulunması zorunlu tutulmalı, resmî kurum kreşleri ücretsiz olmalıdır. Devlet, özel sektöre ait fabrika ve işletmelerde kreş bulunmasını şart koşmalı ve ciddi denetleme yapmalıdır.”

“Güçlü toplum güçlü aileyle mümkündür. Ailenin güçlenmesi ise kadının toplum yaşamına  üreterek katılımıyla mümkündür. Kadın istihdamı ekonomik büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasında belirleyicidir. Kadın ve erkeğin eşit düzeyde ekonomide var olması halinde ülkemizin yüzde 30 zenginleşeceği hesaplanmaktadır.”

“Kadınları ve aileleri kıskacına alan fahiş fiyatlı kreş sorunu şu anda ve derhal çözüme kavuşturulmak zorundadır. Yukarıda önerdiğimiz çözümler bir süreç gerektirmektedir, oysa durum çok acildir. Hükümet çalışan ailelere, son zamları karşılayacak düzeyde kreş desteği vereceğini açıklamalı ve aileleri, özellikle de işinden ayrılma kaygısı içindeki çalışan anneleri rahatlatmalıdır. Cumhuriyetimizin 100. yıla erişmesi mutluluğunu dar gelirli ailelerimizden esirgemeyelim. İlgili makamlara ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.” Denildi.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir