Bir basın toplantısı düzenleyen AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir’den Büyükşehir’e eleştiri yağmuruna tuttu. Sürekli : “İzmir yerel hizmette küme düştü”
AK Parti İzmir İl Başkanlığı, “İzmir’de Kayıp 45 Ay” başlıklı bir basın toplantısı düzenledi. Konak’ta bir otelde düzenlenen basın açıklamasına, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili, İl Başkan Yardımcısı Sefa Şahin ve İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak eşlik etti. Toplantıda Sürekli ve Hızal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) dört yılını değerlendirerek eleştirilerini sıraladı.
‘ZAFİYETLERİ DEĞİŞMEYECEK’
“2022’yi geride bıraktık. Bakınca ne görüyoruz? Biz bu 45 ayda lay-lay-lom. Aşk, çiçek, böcek…” sözleriyle açıklamalarına başlayan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, “Cemreler düşecek dediler, vaatlerini sıraladılar ama cemreler düşmedi, İzmir yerel hizmette küme düştü. Plan yok, program yok. ‘Kervan yolda düzülür’ anlayışıyla yola çıkmışlar. Seferihisar’daki gibi, bal yapmayan arı gibi çok ama boş konuşuyorlar. Sonuçta 45 ay değil, 45 yıl geçse CHP’nin zafiyetleri değişmeyecek” dedi.
“Üretmiyorlar, istemiyorlar, ‘Engelleniyoruz’ diyorlar” sözleriyle devam eden Sürekli, şunları aktardı: “Bu dönemde İzmir’in yerel sorunlarını yerinde muhalefet yaparak, kamuoyu ile dile getirdik. Ne kadar haklıyız, göreceksiniz. Dediğimiz birçok noktaya onlar da gelmişler. Ancak zaman geçmiş, İzmir yatırımdan mahrum kalmış. Aylar yıllar geçti ama İzmir kaybetti. İzmir’de ‘Körfezde yüz’ diyen olmadı, kendi bu vaadi dile getirdiler. Sonra sık sık dalış yaptılar ama o yer dış körfezdeydi. Geçmişte CHP’li belediye başkanı kirli bir körfez bıraktı ama koku bu safhada değildi. Arka sıralardakiler için güzel vaatleri vardı ama arka sıradakiler İzmir’in kötü kokusuyla tanıştılar. Bu kokunun, körfez kirliliğinin sebeplerini defalarca anlattık. Körfez kirliliğinin üç sebebi var: 99 dere körfeze akıyor ve kirletiyor. Burada bazen arzi çözümler aradılar, derelerde zemini betonla kapattılar. Bu sorunu çözmedi, artırdı ama bunu inkar ettiler. İzmir’de yağmur suyu ve kanalizasyon sistemi aynı hat içinde, ayrıştırılmaları gerekiyor. Bunun için 5 bin kilometrelik hat yapılması lazım ama yapılan 750 metre. Yani yüzde 15’teler. Bunu tamamlamak CHP zihniyeti ile mümkün değil.”
“KÖRFEZİN HALİ NİCE OLUR…”
Kent gündeminde sıklıkla gündeme gelen Çiğli Arıtma Tesisi’yle ilgili de eleştirilerini sıralayan Sürekli,”10 yıldır dördüncü fazı yapamadılar. Dördüncü ihaleyi iptal edip beşinci ihaleye çıkamadılar. Onun dışında bu tesisin kurutma ünitesi çalışmıyor. Mevcut olan üç faz da yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Bu yüzde 70 Çiğli Arıtma Tesisi’nin önünde deşarj edilip birikiyor. Kokunun temel kaynağı bu. Siz mevcut üç fazı tam kapasite ile çalıştırıp dördüncü fazı yapacak, kurutma bölümünü faaliyete geçireceksiniz. Bu atıklar denizin dibinde depolandı, o da doldu Manisa’ya taşıdılar. Bu üç temel konu çözülmeden Körfez’in temizlenmesi, kokunun bitmesi mümkün değil. Biz bunun için teknelere atladık, açıklama yaptık. Bizim açıklamamız üzerine Gediz’e gittiler ‘Körfezi Gediz pisletiyor’ dediler. Gediz, dış körfeze akıyor. ‘Bu koku ile alakası yok’ dedik, şimdi onu da kabul ettiler. Neden İzmir’in zamanını harcadınız? Dedik ya, çok konuşup boş konuşuyorlar, bal yapmaz arı gibiler. Biz bu hizmetlerin süratle yapılmasını bekliyoruz, yaparlar mı, yapamazlar. 4 ila 5 ay var. Kışı kurak geçiriyoruz, yazın da kurak olursa o sıcaklarda körfezin hali nice olacak hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
“ÇİĞLİ BELEDİYE BAŞKANI DA BEN DE…”
Sürekli’nin dikkati çektiği bir diğer konu ise Harmandalı Çöp Tesisi oldu. Alanın adeta ‘Pimi çekilmiş bir bomba’ olduğunu söyledi. “Aklımıza Ümraniye geliyor, 27 canımızı kaybettiğimiz o elim kaza geliyor. İzmir’i Allah korusun” diyerek konuyu yorumlayan Sürekli, “Büyük tehlike var, yerinde açıldık. Üç defa… Ses yok. Kendi bilimsel raporları da bizim iddiamızı doğruluyor ama sessiz kalıyorlar. İzmir’in çöpü Harmandalı’da vahşice depolanıyor. Elektrik tesisi yaptılar, bu palyatif bir çözüm. Orada 45 ila 50 milyon ton çöp oluştu, günde 4 ila 5 bin ton çöp geliyor. Bu durdurulmalı. Harmandalı’nın sorunlarını çözeceksiniz, burada can ve mal tehlikesi var. Burada içme sularına da çöp suyu karışıyor, orada da tehlike var. Hele hele fore kazıklar daha da bölgeye zarar verdi. Hala bu konuda bir şey yapılmadı. Geçenlerde kendi belediyeleri, kent konseyleri çalıştay yaptılar ‘İvedilikle burası kapatılmalı’ dediler. Ben Çiğli Belediye Başkanı’na teşekkür ediyorum, duyarlılıkla karşılık verdi. Çiğlili bir seçmen olarak belediye başkanı da ben de bekliyorum. Burası bir an önce çözülmeli, Allah Çiğli’yi korusun” açıklamalarında bulundu.
‘NASIL ÖDEYECEKSİNİZ?’
Daha sonra Sürekli, ulaşım hizmetlerini ele aldı. İzBB’nin kavşak ve yol düzenlemeleriyle ilgili vaatlerini yerine getirmediğini ifade eden Sürekli, “Basmane, Alsancak ve Karşıyaka’da üç tane battı-çıktıdan bahsettiler. Bunları yapmayacaklarını söylediler, ‘Çok pahalı, fizitible değil’ dediler. Kervan yolda düzülür diye yola çıktılar, gerçekleşmeyince ‘Vazgeçtik’ dediler. Seçmen bu vaatlere göre sana oy verdi, şimdi seçimlerde o vaatlerin hesabını soracaklar. Ben de İl Başkanı olarak soruyorum: Neden yapılamayacak şeyin vaadini verdin? ‘Deniz ulaşımında kapasitenin üç katına çıkacağız’ dediler, var mı bir şey? Oysa ulaşımın en çok rahatlayacağı alan deniz ulaşımıdır ama bunda bir yol kat etmediler. Elbette ki raylı sistemler önemlidir, ulaşımı rahatlatacaktır. Biz de bu anlamda iş birliği yaparak İZBAN’ı getirdik. İZBAN olmadan sokağa çıkamayız. İzmir’i baştan başa kat eden bu sistem hükümetin öncülüğünde olmuştur. Hatay Metrosu 10 yılda yapıldı. Yine o dönemde yapılmış Narlıdere Metrosu… 5 yıl oldu. 2023 dediler, şimdi de ilk deneme yapacağız sonra başlayacağız’ dediler. İnşallah. Ancak olanlara baktığımızda ümitli değiliz, 1 milyarlık kaynağa ihtiyaç var, nasıl yapacaksın? Bu borçla, bu vizyonla nasıl yapacaksın? Görecek, izleyeceğiz. Buca Metrosu gündeme geldi, çok spekülasyon oldu. Bir temel atma töreni yaptılar, sanırsın dev bir açılış. Temel atma sonrasında da bir türlü temel atamadılar. Yine yanlış düğmeyi iliklediklerinden mahkeme açıldı. İhale açıldı, iptal edildi, sonuç beklediler. Sonuçta iptal edildi ama aynı firmayla devam ettiler. O zaman kaybını nasıl ödeyeceksiniz? İzmirliler 529 milyon liranın hesabını, o temel atmada harcanan miktarı soruyorlar. İzmir’in sokağa atılan paralarını unutmayacağız” dedi.
‘İZBETON BATIK BİR ŞİRKET’
Kentin yollarının da kan ağladığına dikkati çeken Sürekli, “İzmir’in bütün belediye başkanları, başta CHP’li belediye başkanları da kan ağlıyor. Geçenlerde ‘Sizin problemlerinizi üç ayda çözeceğim’ dedi ama hala İzmir’in yolları kan ağlıyor. İZBETON yapamaz, batık bir şirket. İZBETON’da hedef yılda 2 milyon asfalt dökmeydi, bu da başa çıktı. 2018 ve 2021’i kıyaslayacağız. O zaman da eleştirsek de İzmir’e 15 yıl hizmet etmiş bir belediye başkanı var saygıyla anıyorum. 2018’de 101 bin 290 ton asfalt dökülmüş. Rakamlar gün geçtikçe düştü ve 2021’de asfalt tutarı 958 bin 966 ton. Maalesef İZBETON konusu vahim… İZBETON’un 2018 yılı cürosu 1.8 milyar, yapılan işler belli. 2022 cürosu 104 milyon. Bu ne ifade ediyor? Hiçbir şey yapılmamış ama cüro yüzde 90 çökmüş. Batık bir şirket İzmir’in ihtiyaçlarına cevap veremez” diye konuştu.
Sürekli’nin bir diğer eleştirisi ise kentsel dönüşüm üzerine oldu. Kentsel dönüşümle ilgili AK Parti İzmir İl Başkanı Sürekli, şu açıklamayı yaptı: “Kentsel dönüşümde sınıfta kaldık. İzmir’in yüzde 65’lik yapı stokunun gözden geçirilmesi lazım. Kentsel dönüşümde de gittiğimiz yer Yurtoğlu Mahallesi… 10 yıldır yetki almalarına rağmen kentsel dönüşümde bir arpa yol alamadılar. Bunlardan biri de Uzundere. Burada 33 bin konutun dönüştürülmesi lazım. Sayın Kılıçdaroğlu İzmir’e geldi, vatandaş isyan etti. Vatandaş ‘Yapılmıyor’ dedi, o da ‘Hükümet yapsın’ dedi. Biz de görüştük, ‘Verin biz yapalım’ dedik. Bu saate kadar bir adım atılmadı. Topu taca atmak ne demektir, göreceksiniz. Kooperatif sistemine geçtiler, Emrez’de saha çalışması devam eden bir yerde Genel Başkan’a temel attırdılar. Burada planlanan 10 bin konut, temeli atılan ise 275. Bu noktada hukuki olarak da çok büyük sakatlıklar var. Ben uyardım, ‘Dönün’ dedim. Yarın öbür gün bu sorunlar geldiğinde ‘Hükümet bize bunu yaptı’ diyerek ağlayacaklar. Biz hukuki olarak doğru yöntemlerle dönüşüm istiyoruz, biz genel iktidar olarak her türlü yardıma hazırız. 45 ayda Tunç Soyer döneminde sıfır konut. Üretim seviyesi ise yüzde 10. Sadece AK Parti olarak hükümetimiz sadece deprem sonrası 18,3 milyar liralık yatırım yaptı, 5 bin konut 300 işyerini teslim ettik. Büyükşehir ne yaptı; 12 yılda toplam 874 konut, 86 işyeri teslim etti. Alsancak ve Göztepe Stadı’nı da yaptık.”
“Karşıyaka Stadı, bir Karşıyakalı olarak en büyük üzüntülerimden” diyerek açıklamalarını sürdüren Sürekli, “Engellediler, onlar engelledi. Bakanlık tahsisi yaptı ama proje yok. Avam proje üzerinden yapamayız dediler, ipe un serdiler. Bu stadı yapamayacaklar, paraları yok. Oyalamaya devam edecekler, Karşıyakalılar da sıkıntıyı çeken kesim olmaya devam edecek. Biz bir gün Karşıyaka Stadı’nı hizmete alırız. 15 ay sonraki seçimle göreve gelen AK Partili Büyükşehir Belediyesi bu stadı yapar diye ümit ediyoruz” dedi.
Yerel idare tarafından zaman zaman dile getirilen ‘Engelleniyoruz’ söylemlerine de yanıt veren Sürekli, “Belgeli konuşuyoruz, kayıtlı konuşuyoruz. ‘Engelleniyoruz’ iddiasının örneği, kredi mevzusunda yaşandı. Haziran’da ne dediler, ağustos ayında ne dediler. Büyükşehir’in talepleri konusunda merkezi idare olarak hassasız, bugüne kadar hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz. İzmir’in menfaatine ne isteniyorsa yaptık. Çiğli Tramvayı sona doğru geldi vagonları yok, kredi istediler anında onay geldi. Yine Büyük Kanal’da çalışma yapılırken kredi istediler, desteklenildi. Nereniz engelleniyor? Ama siz engelliyorsunuz. Stadı, millet bahçelerini, belediyelerimizi engelliyorsunuz. 6 tane Cumhur İttifakı’nın belediyesi var, siz engelliyorsunuz ama onlar size inat çalışıyorlar. Sadece engelleme alanında değil, sıkıştıkları her alanda algı operasyonu yapıyorlar. “Buca’yı bırak Urla’ya bak” diyoruz. Buca’da uzun süredir yıkımı bekleyen bir alan var, yıkmışız. AVM var, planı değiştirmişiz ama bu konuda dezenformasyon yapıyorsunuz. Urla’nın kalbine hançer saplıyorlar, orada milyonlarca lira rant var” diye konuştu.
Daha sonra İl Başkanı Sürekli, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Uzun zamandır çözüm bekleyen Basmane Çukuru’nun hatırlatılması üzerine AK Partili İl Başkanı, “Basmane Çukuru ile ilgili Büyükşehir’in bir çalışması olduğu söylendi ama o görüşmelerin somut şekilde ilerlediğini sanmıyorum. Artık seçim yaklaştı, herhalde orası çözülürse projelerini realize etmekte sıkıntıya düşecekler, o yüzden dile getirmiyorlar. O yüzden burası beklemede. Temennim çözülsün, bize düşerse gereğini yaparız” dedi.
‘GÖLGE DÜŞÜRÜR’
İzmir İktisat Kongresi’yle ilgili açıklamalarda da bulunan Sürekli, “Şimdi bir şey çıkardılar, ‘Başka bir iktisat kongresi mümkün’ diyorlar. ‘İktisat Kongresi’nin başkası mı olur?’ diye sordular, yapıyor, takdir İzmirliler’in. Biz İktisat Kongresi’nin yapıldığı yerde kongreyi yapacağız. İktidara ‘Ötekileştiriyor, kutuplaştırıyor’ diyorlar ama her şeyi kendiler ötekileştirip kutuplaştırıyorlar” diye konuştu. “Soyer, sizi alternatif kongreye davet ederse katılır mısınız?” sorusunu da yanıtlayan Sürekli, “Bizim kongremiz kongrenin aslı. Biz başka amaçlarla gündemi değiştirmek için yapılan kongrede olmayız. Bu konuda tartışmaya girmek bile İktisat Kongresi’ne gölge düşürür” dedi.
“Büyükşehir’in beğendiğiniz bir projesi yok mu?” diye sorulması üzerine de Sürekli, “Büyükşehir’de rutin kararları destekliyoruz ama proje derseniz inanın aklıma gelmiyor. Aziz Kocaoğlu döneminde birçok eser kazandırıldı, temennimiz birlikte yapalım. Deprem ile ilgili bir toplantı yaptık, krediyi, depremzedelerin sorunlarını konuştuk. İZDEDA ile görüşmelerimizde 70 bin kadar az hasarlı konut ve dönüşüm konusu vardı. Ben, ‘Birlikte hareket edelim’ dedim. Uzun süre ses çıkmadı, olumlu cevap vermediler, demagojiye devam ettiler. Kooperatif projeleri de hayata geçirdiler. Halk Konut, İZDEDA’nın projesidir. Halk Konut orada yürüyor, destekliyoruz. İnşallah devamı gelir. Onlar yıllar sonra beklediler İZBETON’un teknik desteğiyle Halk Konut çalışmaya başladı. Biz 5 bin konut yaptık, çoğunu teslim ettik. Onlar daha evvel bizim dile getirdiğimiz modelle 248 konutun temelini attı. Onlar konuşur, AK Parti yapar” açıklamalarında bulundu.
‘KOMİK, KENDİ METROSUNU BİTİRSİN!’
Ankara-İzmir Hızlı Tren hattı ve Halkapınar-Otogar Metro bağlantısında hükümetin yatırıma 3 bin lira ayırdığı iddiaları hakkında konuşan Sürekli, ‘’Sayın Soyer orada ne olduğunu çok iyi biliyor. Orada konan bedel iz bedel denir ona. Yıl içerisinde projeye aktarım yapılabilir. Bildiği bir husus ironi yapmak için Ankara-İzmir Hızlı Tren hattına 13 milyarlık yatırım yapıldı bunları gölgelemek için. Yine bir algı operasyonu’’ dedi. Halkapınar- Otogar Metro hattı ile gelen bir başka soruyu yanıtlan Sürekli, Soyer’in yaptığı ‘ironik’ sosyal medya paylaşımını da değerlendirdi. Sürekli, ‘’Komik. Kendi metrosunu bitirsin. Buca Metrosu’nu 4 yılda bitirmek zorundalar. Narlıdere kolay bir inşaat. 5 yıl geçti daha da biteceği yok. Buca uzun bir hat. Zaten gecikerek başladı. Neden dış kredi ile yapıyorlar. 4 yılda bitmezse geri ödemesi başlayacak. Komik şeyler söylemesinler. 136 km’lik İZBAN hattını biz yaptık’’ dedi.
‘MAYIS AYINDA BEKLİYORUZ’
Sahadaki izlenimlerinin sorulması üzerine de Sürekli, “Sahada devamlı gezdik. İktidar olarak sıkıntılı günler yaşamadık mı, yaşadık. Biz iktidar partisinin mensupları olarak dolar en yükseğe fırladığında sokaktaydım, geziyordum. Tepki de vardı, hakaret yoktu. Doğal bir tepki vardı, ‘Çözerseniz siz çözersiniz’ diyorlardı. Elektrik faturaları yükseldiğinde de geziyordum, şu anda tedbirler alındı, faturalar stabil hale geldi. Ben geziyorum, sorunları dinliyorum. Şikayet had safhada, protesto ortada. Onların kasalarında açıklamadığı anketlerde CHP’li belediyelerin arsında en düşük belediyenin İzBB olduğunu biliyoruz. Önümüzde bir genel seçim var, ondan sonra Cumhur İttifakı son seçimde 1,5 milyon oy aldı. Süratle farkı kapatarak bu dönem Cumhur İttifakı Büyükşehir’i alacaktır. Artık dillendirildiği için söylüyorum, mayıs ayında biz de seçimin yapılmasını bekliyoruz, orada göreceğiz. Bu seçimlerde Cumhur İttifakı büyük bir sıçrama yapacaktır, görüyorum” diye konuştu.
HIZAL: 144 GÜN YURTDIŞINDAYDI
Toplantıda, İzBB’nin kurumsal ve yönetim anlamında birtakım sorunlar yaşadığına dikkati çeken Özgür Hızal da, “Tunç Soyer İzBB başkanlığı döneminden önce de Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde çok sık yurt dışı seyahati yapan bir belediye başkanıydı. 45 ay boyunca 29 kez yurt dışına çıkmış ve tam 144 gününü yurtdışında geçirmiş bir belediye başkanı. Bu 45 ayın yaklaşık iki yılı pandemiyle geçirdi. Yani bu süreçle…. İzBB Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in ilçeleri olan Karabağlar, Konak, Bayraklı, Ödemiş ve Tire gibi ilçelerin sokaklarından çok daha fazla Viyana, Brüksel, Atina sokaklarında gezmiş ve dolamıştır. Bu sokakları İzmir’in birçok ilçesinin sokaklarından daha çok biliyor. Bu eleştirileri yaparken kendisine şunu defalarca dile getirdik; Seferihisar dönemindeki alışkanlıklarınızı lütfen Büyükşehir’de de yapmayın’ dedik. Bu kadar yoğun seyahatin İzmir’e ne kazandırdığını şimdiye kadar göremedik” dedi.
“Belgeler ve rakamlar asla yalan söylemez” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Hızal, “ İzmir, adeta borç tsunamisi altında. İzmir’i adeta dev dalgalarla boğuşur halde bıraktılar. Tunç Soyer döneminde, 2019’da 5 milyar 995 milyon lira, 2020 yılında 7 milyar 950 milyon lira kaynak kullanılmış. 2022’de ise 12 milyar 500 milyon gibi bir kaynak kullanılmış. Bu yıl 25 milyar 900 milyon bir bütçeden bahsediyoruz. İzBB’nin iştiraklerinin de bütçeleri dahil edildiğinde yaklaşık 50 milyar lira. İzBB’nin Tunç Soyer göreve başladığında yaklaşık 2 milyar borcu varken şimdi ise 14 milyar lira gibi bir borç var. Bu 14 milyar içinde 2023’te öngörülen borç miktarı yok. Hizmet yok, yatırım yok, sorunlar çözümsüz ve hatta kocaman bir çığa dönüşmüş halde. Finansal tablo böyleyken, Tunç Soyer ne yaptı? Seferihisar Belediye Başkanlığı’ndaki alışkanlıklarını Büyükşehir’de de devam ettirdiğini görüyoruz. Borçları kapatmak için borçlanma ve bol miktarda gayrimenkul satışı söz konusu. Aziz Kocaoğlu döneminde de elbette eleştiri yaptık ama bir konuda hakkını vermek durumundaydık; finansal açıdan sağlam bir yapı ve özellikle gayrimenkullerin satılmama noktasıydı. Adeta ‘miras yedi’ noktasında özellikle gayrimenkullerin satıldığı görülüyor. 219 gayrimenkulün satıldığını görüyoruz. Hatta bir yurt yapılmak için satın alınan gayrimenkulün bile satışı söz konusuydu, biz itiraz ettik, gerçekleşmedi” ifadelerini kullandı.
‘HEP KULAK TIKADI’
Başka bir problemin ise işlerin ehli olmayan kişilere verilmesi olduğunu öne süren Hızal, “‘İş ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle’ demişler. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun dilinden düşürmediği liyakat. Kendileri 7 kural koymuştu bunlardan biri de liyakatti. İzmir Büyükşehir’in liyakat konusuna baktığımızda, ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ diyen Tunç Soyer, Tarım biriminde bir sosyoloğu göreve aldı. İşte, size liyakat. Özellikle bazı şirketlerin yönetim kurulu üyelikleri… Grand Plaza’nın yönetim kurulu üyesi olarak Türkiye’de dahi yaşamayan, KHK ile terörle iltisaklı olarak belirtilmiş bir kişi atandı. Bugün İZBETON’un başındaki kişi inşaatın ‘i’si, betonun ‘b’si, hukukçu olmasına rağmen hukukun ‘h’sinden anlamayan bir şahsiyet. Yine bakıldığında ‘şeffaf’ olduklarını iddia ettikleri bir yönetim var. Bir belediyenin şeffaf olması için ihalelerin şeffaf yapılıyor olması gerekir. Tunç Soyer döneminde ihalelerin 1.8 milyarlık bölümü pazarlık usulü ile yapılmış. Pazarlık usulünde bir ya da iki şirket ihaleye davet edilir, bu şirketler İzBB’ye yakın şirketler olup çok küçük kırımlarla bu ihaleler verilir. Daha acısı pazarlık usulü ile verilen açık ihalalerde şirket bir kara delik, ondan sonraki süreci hiçbirimiz bilmiyoruz. Kısacası İzBB’nin 45 aylık Tunç Soyer başkanlığındaki yönetimsel yapısı bu. Biz AK Parti grubu olarak mecliste ve birçok platformda Tunç Soyer’in yanlış ve alışkanlıklarını yapmaması gerektiğini söyledik. Seferihisar’da yaraların kapatılması kolay olabilir ama Büyükşehir gibi devasa bir kurumda yaraların kapatılması çok güç olabilir. Ancak bize hep kulak tıkadı” diye konuştu